Mimarlık, dünyanın her şehrinde bulunabilen bir sanat biçimidir. Yüksek gökdelenlerden antik tapınaklara kadar mimari harikalar her biçim ve boyutta bulunabilir. Bu yapılar yalnızca barınak ve işlev sağlamakla kalmaz, bununla beraber hayranlık ve şaşkınlık uyandıran sanat eserleri de olabilir.
Kentsel ortamlardaki mimari harikaların güzelliğini yakalamak zor olabilir. Sadece birazcık yaratıcılık ve planlama ile bu olağanüstü yapıların özünü yakalayacak çarpıcı fotoğraflar yaratmak mümkündür.
Kentsel ortamlardaki mimari harikaların güzelliğini yakalamak için birkaç ipucu:
- Işığın en hoşunuza gittiği bir süre dilimini seçin.
- Yapının bütün kapsamını yakalamak için geniş açılı bir lens kullanın.
- Yapıya yaklaşın ve değişik açılarla denemeler yapın.
- Görüntülerinizin keskinliğini korumak için tripod kullanın.
- Benzersiz ve ilginç sahneler kurmak için değişik son muamele tekniklerini kontrol edin.
Birazcık çabayla, kentsel ortamlardaki mimari harikaların güzelliğini yakalayacak çarpıcı sahneler yakalayabilirsiniz. Bu sahneler, bu olağanüstü yapıları gelecek nesiller için belgelemek için kullanılabilir yahut yalnız kendi güzellikleri için keyif alınabilir.
Hususiyet | Tarif |
---|---|
Mimarlık | Bina ve öteki yapıları tasarlama ve inşa etme sanatı ve bilimi. |
Çiçek açmak | Bir çiçeğin açılıp yaprak üretme periyodu. |
Kent | Büyük ve yoğun sözü geçen kentsel alan. |
Çiçek | Tohum üreten, çoğu zaman parlak renkli ve hoş kokulu nebat parçası. |
Merak etmek | Şaşırtıcı yahut şaşkınlık verici bir şey. |
II. Mimarlık
Mimarlık zamanı, binlerce yılı kapsayan ve fazlaca muhtelif kültür ve stilleri kapsayan uzun ve kompleks bir tarihtir. En eski medeniyetlerin bayağı kerpiç evlerinden çağıl şehirlerin yükselen gökdelenlerine kadar, mimarlık insan camiasında daima dirimsel bir rol oynamıştır.
Mimarinin en eski örnekleri, insanların kalıcı yerleşimler inşa etmeye başladığı Neolitik döneme kadar uzanır. Bu erken yapılar çoğu zaman kerpiç yahut taştan yapılırdı ve çoğu zaman dini yahut törensel amaçlar için kullanılırdı. Uygarlıklar büyüdükçe ve daha kompleks hale geldikçe mimarileri de büyüdü. Antik dünyada, Mısır piramitleri ve Yunanistan ve Roma tapınakları benzer biçimde anıtsal mimarinin yükselişini görüyoruz. Bu yapılar, onları görevlendiren yöneticilerin enerjisini ve otoritesini yansıtmak için inşa edildi ve çoğu zaman dini törenler yahut ölenler için kabir olarak kullanıldılar.
Orta Yüzyıl’da Hristiyanlığın yükselişiyle beraber mimari, dini inancı anlatım etmenin bir yolu olarak yeni bir rol üstlendi. Avrupa’nın Gotik katedralleri, yükselen kemerleri ve kompleks vitray pencereleriyle bunun başlıca örneğidir. Bu binalar, içlerine giren yakarma edenlerde hayranlık ve bağlılık uyandırmak için tasarlanmıştı.
Rönesans’ta mimari daha seküler bir rol üstlenmeye başladı. Bu, büyük bir entelektüel ve sanat içerikli hareketliliğin yaşandığı bir zamandı ve mimarlar yeni stiller ve teknikler denemeye başladı. Rönesans, saray, villa ve kent meydanının yükselişine şahit oldu. Bu binalar tüccar sınıfının zenginliğini ve enerjisini yansıtacak halde tasarlanmıştı ve çoğunlukla toplumsal ve kültürel toplantılar için kullanılıyorlardı.
Barok süreci, mimarların binalarına daha çok süsleme ve ayrıntılar eklemesiyle klasik stilin daha da gelişmesine şahit oldu. Barok stili hem dini bununla beraber laik binalarda kullanıldı ve kıvrımların, sütunların ve kemerlerin cömertçe kullanılmasıyla karakterize edildi.
Rokoko süreci, Barok stilinin aşırılıklarına bir tepkiydi. Rokoko mimarisi, hafifçe, havadar hissi ile karakterize edilir ve çoğu zaman hususi konutlar için kullanılır. Rokoko stili Fransa ve Almanya’da popülerdi ve Fransız Devrimi’nden sonrasında popülaritesi azaldı.
Neoklasik devre, klasik tarzın yine canlanmasıydı ve 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa ve ABD’da popülerdi. Neoklasik mimari, sadeliği ve simetrisiyle karakterize edilir ve çoğu zaman müzeler ve kütüphaneler benzer biçimde amme binaları için kullanılır.
Endüstri Devrimi, demir ve çelik benzer biçimde yeni malzemelerin daha uzun ve daha kompleks yapılar inşa etmeyi olası kılmasıyla mimaride yeni bir yüzyıl başlattı. Gotik Uyanış seçimi bu zamanda popülerdi ve hem dini bununla beraber laik binalarda kullanıldı.
20. yüzyılda, geçmişin geleneksel formlarını reddeden yeni bir mimari yoldam olan Modernizm yükselişe geçti. Modernist mimari, bayağı geometrik şekillerin kullanması, süsleme eksikliği ve formdan fazlaca işleve vurgu yapmasıyla karakterize edilir.
21. yüzyılda Postmodernizm, Dekonstrüktivizm ve Yeşil mimari benzer biçimde muhtelif yeni mimari stiller ortaya çıktı. Bu stiller toplumumuzun değişen gereksinimlerini ve önceliklerini yansıtıyor ve gelecek yıllarda da gelişmeye devam edeceklerinden güvenli olabilirsiniz.
III. Değişik Mimari Stilleri
Her biri kendine has özelliklere haiz birçok değişik mimari yoldam vardır. En yaygın stillerden bazıları şunlardır:
- Klasik mimari
- Gotik mimari
- Romanesk mimarisi
- Barok mimarisi
- Neoklasik mimari
- Çağdaş mimari
- Postmodern mimari
- Çağıl mimari
Her mimari tarzının kendine has bir takım özelliği ve karakteristiği vardır. Mesela, klasik mimari bakışımlı tasarımı, sütun ve kemerlerin kullanması ve nispet ve düzene vurgu ile karakterize edilir. Öte taraftan, Gotik mimari sivri kemerleri, uçan payandaları ve nervürlü tonozları ile karakterize edilir.
Dünyanın her yerinde değişik mimari stilleri bulunabilir ve bunlar muhtelif değişik bina türleri yaratmak için kullanılabilir. Mesela, klasik mimari çoğu zaman hükümet binaları ve kamusal alanlar için kullanılırken, Gotik mimari çoğu zaman kiliseler ve katedraller için kullanılır.
Muayyen bir bina için kullanılan mimari seçimi, bizlere binanın amacı ve onu yaratan kültür ile alakalı çoğunlukla bir şeyler söyleyebilir. Mesela, hükümet binalarında klasik mimarinin kullanılması, bu binaların toplumdaki önemini yansıtır.
IV. Meşhur Mimarlar
Meşhur mimarlar inşa edilmiş etraf üstünde mühim bir etkiye haiz olmuştur ve eserleri dünyanın dört bir tarafındaki şehirlerde bulunabilir. En iyi malum mimarlardan bazıları şunlardır:
* Frank Lloyd Wright
*Le Corbusier
*Ludwig Mies van der Rohe
* Zaha Hadid
* Frank Gehry
* Renzo Piyano
*Santiago Calatrava
* Daniel Libeskind
*Tadao Ando
* Şigeru Ban
Bu mimarların tamamı güzellikleri, yenilikçilikleri ve inşa edilmiş etraf üstündeki etkileriyle tanınan ikonik binalar yarattılar. Emekleri, mimarlık ve hayatımızda oynadığı rol ile alakalı düşünme şeklimizi şekillendirmeye destek oldu.
Bu tanınmış mimarlara ayrıca, bugün yenilikçi ve esin verici binalar yaratmak için çalışan birçok kabiliyetli mimar daha var. Bu mimarlar, mimaride olası olanın sınırlarını zorlamaya destek oluyor ve emek harcamaları şehirlerimizi daha yaşanabilir ve güzel hale getirmeye destek oluyor.
V. Sürdürülebilir Mimarlık
Sürdürülebilir mimari, bir binanın çevresel tesirini en aza indirmek için tasarlanmış bir mimari türüdür. Bu, geri dönüştürülmüş malzemeler kullanmak, enerji tüketimini azaltmak ve tasarıma naturel özellikler eklemek benzer biçimde muhtelif yollarla yapılabilir.
Sürdürülebilir mimarinin hem etraf bununla beraber sürdürülebilir binalarda yaşayan ve çalışan insanoğlu için birçok faydası vardır. Bu faydalar şunlardır:
- Azaltılmış enerji tüketimi
- Azaltılmış sera gazı emisyonları
- İyileştirilmiş iç mekan hava kalitesi
- Artan konfor ve bereketlilik
Sürdürülebilir mimari, daha çok insan binaların çevresel tesirinin farkına vardıkça giderek daha popüler hale geliyor. Mimarların sürdürülebilir binalar tasarlamalarına destek olmak için bir takım kaynak mevcuttur, örnek olarak: ABD Yeşil Bina KonseyiEnerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik (LEED) programı.
VI. Mimarlık ve Etraf
Mimarlık ve etraf ayrılmaz bir halde birbirine bağlıdır. Binaların ve şehirlerin tasarımı naturel etraf üstünde mühim bir etkiye haiz olabilir ve binaların çevresel tesiri mühim olabilir.
Bir taraftan binalar, elementlerden korunma sağlayabilir ve insanları hava kirliliğinin ve öteki çevresel tehlikelerin zararı olan etkilerinden koruyabilir. Öte taraftan binalar, iklim değişikliği, hava kirliliği ve su kirliliği benzer biçimde çevresel sorunlara da katkıda bulunabilir.
Son yıllarda, çevresel tesirini en aza indirmek için tasarlanmış mimari olan sürdürülebilir mimariye olan gereksinim hikayesinde artan bir farkındalık oluştu. Sürdürülebilir mimari birçok biçim alabilir, sadece birtakım ortak özellikler şunlardır:
- Enerji tasarruflu tasavvur
- Su tasarrufu
- Geri dönüştürülmüş yahut sürdürülebilir halde hasat edilmiş malzemeler
- Yeşil çatılar
- Eylemsiz güneş tasarımı
Mimarlar, bu ve öteki sürdürülebilir tasavvur özelliklerini bir araya getirerek, insanoğlu ve gezegen için daha sıhhatli binalar yaratmaya destek olabilirler.
İşte mimarinin çevreyi iyi mi etkileyebileceğine dair birtakım hususi örnekler:
- Binalar sera gazı yayarak iklim değişikliğine katkıda bulunabilir. Binaların inşası enerji gerektirir ve binaların işletilmesi de enerji gerektirir. Binalar için elektrik ve sıcaklık üretmek amacıyla fosil yakıtların yakılması, sera gazı emisyonlarının mühim bir deposudur.
- Binalar karbon monoksit, nitrojen oksitler ve partikül madde benzer biçimde kirleticiler yayarak hava kirliliğine katkıda bulunabilir. Bu kirleticiler teneffüs problemlerine, kalp rahatsızlıklarına ve öteki esenlik problemlerine niçin olabilir.
- Binalar, kirleticileri yeraltı ve yüzey sularına sızdırarak su kirliliğine katkıda bulunabilir. Bu kirleticiler içinde yapı malzemelerinden gelen kimyasallar, atık su arıtma tesislerinden gelen kanalizasyon ve sokaklardan ve otoparklardan gelen yağmur suyu akışı yer alabilir.
- Binalar, ziraat yahut rekreasyon benzer biçimde başka amaçlar için kullanılabilecek alanı kaplayarak arazi kullanım problemlerine katkıda bulunabilir.
- Binalar, insanoğlu ile tabiat içinde bariyerler oluşturarak ve insanları yaşadıkları toplumdan soyutlayarak sosyal sorunlara katkıda bulunabilir.
Bunlar mimarinin çevreyi etkileyebileceği yollardan yalnız birkaçıdır. Mimarlar, binaların çevresel tesirinin bilincinde olarak daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmaya destek olabilirler.
VII. Mimarlık ve Kültür
Mimarlık, yaratıldığı kültürün bir yansımasıdır. Kullanılan malzemeler, binanın seçimi ve kullanım şekli, onu inşa eden insanoğlu ve içerisinde yaşadıkları camia ile alakalı bizlere bir şeyler anlatır.
Mesela, eski Mısırlılar firavunları için kabir olarak kocaman piramitler inşa ettiler. Bu piramitler taştan yapılmıştı ve sonsuza kadar dayanacak halde tasarlanmıştı. Bunlar, Mısırlıların diğer dünyaya olan inançlarının ve dönemin testinden geçecek bir şey yaratma arzularının bir kanıtıdır.
Buna tahsisat, Avrupa’nın ortaçağ katedralleri ibadethaneler olarak inşa edilmişti. Bu katedraller taş ve camdan yapılmıştı ve onları ziyaret eden insanlarda hayranlık uyandırmak ve hayranlık uyandırmak için tasarlanmışlardı. Bunlar, Hristiyanların Allah’ya olan inançlarının ve kendilerini O’na yakınlaştıracak bir şey yaratma arzularının bir kanıtıdır.
Günümüzde mimari, yaratıldığı kültürleri yansıtmaya devam ediyor. Çağdaş gökdelenler çoğu zaman cam ve çelikten yapılır ve bereketli olacak ve çağıl hayatın süratli temposunu yansıtacak halde tasarlanır. Hem işlevsel bununla beraber güzel bir şey yaratma arzumuzu yansıtırlar.
Mimarlık, fikirleri ve değerleri iletmek için kullanılabilen kuvvetli bir araçtır. Bir kültürün tarihini kutlamak, insanlarında hayranlık uyandırmak yahut yalnız hayatlarını daha basit hale getirmek için kullanılabilir.
Mimarlık ve Teknoloji
Mimarlık ve teknoloji daima sıkı sıkıya iç içe geçmiştir. İnsan uygarlığının en eski günlerinden itibaren mimarlar, hem işlevsel bununla beraber güzel yapılar yaratmak için teknolojideki son olarak gelişimleri kullanmışlardır. Çağdaş dünyada, mimarlar giderek daha kompleks ve iddialı yapılar tasarlamak ve inşa etmek için yeni teknolojilere güvendikçe bu ilişki daha da bariz hale geliyor.
Değişen teknolojinin mimariyi etkilemesinin en mühim yollarından biri yeni malzemelerin geliştirilmesidir. Geçmişte mimarlar yöresel olarak bulunan malzemeleri kullanmakla sınırlıydı. Günümüzde ulaşım ve iletişimdeki gelişmeler yardımıyla dünyanın her yerinden fazlaca muhtelif malzemelere erişebiliyorlar. Bu, mimarların yalnızca daha dayanıklı ve bereketli değil, bununla beraber daha etkisi altına alan ve yenilikçi binalar yaratmasına imkan tanıdı.
Değişen teknolojinin mimariyi etkilemesinin bir öteki yolu da yeni inşaat şekillerinin geliştirilmesidir. Geçmişte, binalar çoğu zaman duvarcılık ve kereste iskeleti benzer biçimde geleneksel yöntemler kullanılarak inşa edilirdi. Günümüzde, mimarlar prefabrik bileşenler, modüler inşaat ve 3D baskı dahil olmak suretiyle fazlaca daha geniş bir seçenek yelpazesine haizdir. Bu yeni yöntemler, mimarların her zamankinden daha süratli, daha ucuz ve daha sürdürülebilir yapılar inşa etmelerine imkan tanır.
En son, teknoloji mimarların binaları tasarlama biçimleri üstünde de mühim bir etkiye haiz olmuştur. Geçmişte, mimarlar tasarımlar yaratmak için kendi hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını kullanmakla sınırlıydı. Bugün, hem kompleks bununla beraber doğru tasarımlar yaratmalarına imkan tanıdıkları olan fazlaca muhtelif bilgisayar destekli tasavvur (CAD) yazılımlarına erişebiliyorlar. Bu, mimarların her zamankinden daha bereketli, daha sürdürülebilir ve görsel olarak daha cazibeli binalar tasarlamalarını olası kılmıştır.
Teknoloji gelişmeye devam ettikçe, mimarlık ve teknoloji arasındaki birlikteliğin daha da yakınlaşması muhtemeldir. Bu, mimarların daha da yenilikçi ve devrim yaratan yapılar yaratmaları için yeni olasılıklar açacaktır.
IX. Mimarlık ve Hukuk
Mimarlık ve hukuk arasındaki ilişki kompleks ve devamlı değişen bir ilişkidir. Bir taraftan, mimarlık çoğunlukla bir sanat biçimi olarak görülür ve bundan dolayı ABD Birleşik Devletleri Anayasası’nın Birinci Ek Maddesi tarafınca korunur. Öte taraftan, binalar bununla beraber halk için vehamet oluşturabilecek yapılar olarak da görülebilir ve bundan dolayı muhtelif yasalarla düzenlenirler.
Mimariyi yöneten en mühim kanunlardan bazıları şunlardır:
- Zamanı binaları yıkımdan yahut tadilattan sakınan 1966 tarihindeki Milli Zamanı Koruma Yasası
- Binaların engelli kişiler için erişilebilir olmasını gerektiren 1990 tarihindeki Amerikalılarla Engelliler Yasası
- Binaların inşası için asgari standartları belirleyen Internasyonal Bina Kodu
Bu yasalar, mimarinin ve hukukun kesiştiği birçok yolun yalnız birkaç örneğidir. Şehirlerimiz büyümeye ve değişmeye devam ettikçe, hukukun inşa edilmiş çevreyi şekillendirmede oynadığı görevi dikkate almak önemlidir.
S: Mimarlık nelerdir?
A: Mimarlık, yapı tasarlama ve inşa etme sanatı ve bilimidir.
S: Mimarideki değişik stiller nedir?
A: Klasik, çağıl, postmodern ve yöresel olmak suretiyle birçok değişik mimari biçim var.
S: Meşhur mimarlar hangileridir?
A: Meşhur mimarlar içinde Frank Lloyd Wright, Le Corbusier, Zaha Hadid ve Tadao Ando yer alır.
0 Yorum